28 Kasım 2013 Perşembe

Giovanni Şampuan





Giovanni markasını duymuşsunuzdur belki..Gratis mağazalarında satılan,yurtdışında popülaritesi oldukça yüksek olan bu marka ozellikle içeriğinin çok büyük bölümü organik olması ve paraben,sülfat gibi zararlı içerikler barındırmaması gibi pekçok iyi özelliğinden dolayı tercih edilen bir marka olduğu için bende denemek istedim..Hacim veren,derin temizleyen,derin nem depolayan onaran gibi birçok serisi bulunan bu ürünlerden benim seçimim; saçlarımın çok kuru olduğu üzre,derin nem veren(onaran) serisindendi..

 

Deep mouisture Shampoo, damaged hair.:.Adındanda anlaşıldığı üzere kurumuş,yıpranmış ve özellikle yoğun nem gerektiren bakım isteyen saçlar için geliştirilmiş bir seri..Ben şampuan,saç kremi ve maskesi şeklinde üç ürününü aldım ancak henüz sadece şampuan ve saç kremini denediğim için bugun sizlere bu serinin öncelikle şampuanından bahsetmek istedim..

 

-Organik şampuanların pekçogundaki belkide kötü bir özellik olarak dusundugumuz köpürmeme özellliği her ne kadar bu üründede mevcut şeklinde pekçok yorumla karşılaşsamda ilginçtir bende öyle bir sorun olmadı..Diğer kullandığım sülfatlı şampuanlar gibi köpürme oranı son derece yüksekti benim saçımda..(Köpürmeme özelliği aslında içeriğinde sülfat bulunmamasından kaynaklanıyor normalde ama..Şampuanlarda yani..Sülfat şampuanın köpürme özelliğine destek veren bir madde çünkü)

 

- Kokusu gayet hoş,saçta uzun sureli kalmıyor belki ama banyodayken bu kokuyu gayet net bir şekilde algılayabiliyorsunuz..

 

-Yapısı klasik şampuanlar gibi,akışkan..Avcunuza döküp baktığınız zaman içerisinde minik minik ışıltılar olduğunu fark ediyorsunuz..Bu ışıltular suyla ve devamındada saçınızla birleştiği zaman daha parlak,aydınlık bir görünümlü saçlar elde etmenize yardımcı oluyor..

 

-Gayet normal oranda köpürmesi bir yana,temizlemesinide ben yeterli bulduğumu söyleyebilirim.Daha önceki kullandığım pekçok şampuan gibi buda o hissi bana verdi açıkçası..

-Yalnız negatif bir özellik olarak şunu soyleyebilirimki,saçlarımla yıkama işlemi bittikten sonra banyodan çıkmadan once saçlarımı incelediğimde ;daha sert saçlarla karşılaştığımı daha o dakika hissettgiğimi söyleyebilirim.Aslında organik şampuanlarda bu sorun herzaman mevcut,heleki ilk kez kullanmaya başladığınızda..Ancak ben bir şişeyi bitirmeme rağmen bu sorun bende hala devam etti ve etmeyede devam ediyor..Saçımdaki o kaskatı kesilmiş görünümü,ve saç kremi kullanmama rağmen kuruttuğu izlenimini yok edemedim maalesef..Bakalım artık ısrarla ikinci şişemide kullanmaya devam edeceğim gibi görünüyor şimdilik..Buna saçların organik/sulfatsız şampuanlara alışma süreci deniyor bildiğim kadarıyla..Saçlar belli bir sure sonunda alıştıktan sonra zaman içerisinde çok daha sağlıklı gorunuyor şeklinde rivayetler bendede gerçek olacak mı bekleyip göreceğiz..

 

 

-Gelelim banyodan sonra saçların nemi gittikten hatta kuruduktan sonra görünümüne..;

Açıkçası o kuru ve mat görüntü o zamanda devam etti diyebilirim.Ki benim saçlarım normalde bu derece mat ve kuru olmaz..Bu,şampuanının yapısıyla alakalı olduğunu tahmin ediyorum ama yinede bir sure daha acaba alışabilirmi gerçekten saçlarım diye düşünerek kullanmaya devam edeceğim..

 

Dipnot:Saçlarımda herhangi bir alerjik reaksiyona,kafa derimde bir şikayete sebep olmadı bu arada onuda belirtmeliyim..

 

Gratislerde 19 tl gibi bir fiyatı var en son raflarda gördüğümde..

 

Sevgiler..:)

 

                                                                                     Paylaşan:Zencefilkız 

2 yorum:

  1. selam ;)

    ben organik ürünlere, mineral makyaja son dönem oldukça kafa yorduğumdan yine internetteki hınzır arayışlarım sonucu dolana dolana bloguna denk geldim :) çok güzel yorumlar yapmışsın, henüz hepsini okumadım ama favorilerime ekledim ;)

    Bu şampuanı aynen ben de senin gibi iki kutu kullandım. Ama saçlarımdaki kuru ve mat gorunum ne yaptiysam gecmedi. hatta bilmiyorum ilgisi var mi ama sampuani biraktikdan bir iki ay sonra sac diplerimde seboreik dermatit gibi egzamalar çıktı. belki de içinde bulunan bir maddeye alerjimiz falan vardır diye düşünüyorum. sonra çok acayip yöntemler denedim. biodermanın hassas ciltler için olan tüm vucut temizleyicisi ile saç diblerimi yıkadım, kalan yerleri de pantene şampuanımla. saçım eski goruntusune kavuştu ama diplerdeki kaşıntı için sebamedin kepek şampuanını aldım. bu benim ömrümde bir ilktir. daha önceleri down under naturals da kullanmıştım. pek bir kararsız kalıyorum. ne yapsak ki acaba?? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. selam dilşad;
      Öncelikle çok geçmiş olsun..Bendede bu şampuan saçlarımda kuruluk ve mat bir görüntü oluşturdu açıkçası.Ki daha oncesindede saçım kuruydu ancak bu şampuan bu kuruluğu artırdı ve ne kadar beklediysemde asla alışmadı diyebilirim.Sanıyorum saçım bu şampuanı sevmedi:) Ben şimdilerde tekrardan içeriğinde çokda iyi şeyler olmayan sülfat vs..İçeren şampuanlara yönelmek durumunda kaldım.Cunku sonuçta egerki bir şampuan saçımın görüntüsünü zaman içerisinde kötüleştiriyorsa israr etmenin çokda bir anlamı yok diye düşünüyorum.Bir haftadır Loreal absolut repair şampuanı kullanıyorum ve saçlarımı oldukça yumuşattığını söyleyebilirim.Onun dışındaki beklentilerim için henüz çok erken sanıyorum ama birkaç ay sonra daha sağlıklı bir yorum yapabilirim bu şampuanla ilgili olarak..Matlık konusundada doğal yağ bakımları işe yarayabilir diye düşünüyorum.Saçlarının rengiş koyumu bu arada bilemiyorum ancak özellikle koyu renkli saçlarda kakao yağı oldukça etkili şahsen..Onun dışında saf argan yağınıda denemeyi düşünüyorum ben..

      Sil